Ankara Cebeci Ortaokulu’ndaki 2016-2017 eğitim-öğretim yılı dönem sonu karne dağıtım törenine katılan Binali Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, öğrenci ve öğretmenleriyle bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yıldırım, “Bizim zamanımızda okula bırakın vali, bakan, başbakan sadece ara sıra müfettiş gelirdi. Siz şimdi çok şanslısınız. Bakanlarımız, başbakanlarımız, müsteşarımız, valilerimiz, belediye başkanlarımız geliyor, okullarda sizi ziyaret ediyor, sizlerle tanışma, sohbet etme fırsatı buluyor. Ne kadar güzel bir şey.” ifadesini kullandı.
Kendisinden önce konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Ankara Valisi Ercan Topaca’nın eğitime ilişkin birçok rakam verdiğini hatırlatan Yıldırım, “Bunlar bir şeyi ifade ediyor, Türkiye büyüyor, gelişiyor. Büyüyen, gelişen Türkiye’nin geleceği de sizsiniz, öğrencilerimizsiniz, gençlerimizsiniz. Size çok ama çok güveniyoruz. Çünkü Türkiye’nin geleceğini size emanet edeceğiz.” diye konuştu.
“Tatili de hak ettiniz”
Bir eğitim-öğretim yılının daha geride kaldığını belirten Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Karne alıyorsunuz, karne almakla beraber tatili de hak ettiniz. Şimdi yalnız bir şey görüyorum; biz karne alıncaya kadar karnemiz elimizde olmazdı, şimdi herkesin elinde karne var, heyecan azalıyor. Her ne kadar ne alacağımızı tahmin etsek de yine de karne alırken heyecan doruğa çıkıyor. O karneyi öğretmenlerimizin elinden aldıktan sonra ya çok fazla seviniyorduk ya da az seviniyorduk. Onun için siz artık önümüzdeki günlerde dinlenmeyi, gezmeyi tozmayı fazlasıyla hak ediyorsunuz. Çünkü bir öğretim yılı boyunca çalıştınız, ödevlerinizi yaptınız, okulunuza düzenli geldiniz, şimdi artık tatil zamanı. Hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimiz için çok yoğun bir dönem geçti artık bugün ara veriyoruz. Buradan Türkiye’nin dört bir yanında, Hakkari’den Kırklareli’nden Sinop’tan Hatay’a yurdun her köşesinde eğitim-öğretim yapan bütün öğretmenlerimize, öğrencilerimize selam gönderiyoruz. Altındağ Cebeci Ortaokulu’ndan 18 milyon öğrencimize, 1 milyon öğretmenimize selam gönderiyoruz. Milyonlarca veliye, anneye, babaya selam gönderiyoruz.”
Öğretmen ve öğrencileri, yıl boyunca gösterdikleri gayret ve verdikleri emek için kutlayan Yıldırım, “(Karnem daha iyi olabilirdi) diyenler olabilir. Şimdi diyeceksiniz ki ‘Sağlık olsun, bir daha ki sene daha iyi olur.’ Olmuş işe üzülmenin bir faydası yok, inşallah seneye daha iyi olur. En son iş takdir almaksa takdir almadan sonra bir şey yoksa o zaman takdir alanların da bir şey demesine bir şey yok. Bu yıl yapamadıklarınızı, eksik kalanları seneye tamamlarsınız, kazanmak, başarmak istersek inanın önünüzde hiçbir engel duramaz.” tavsiyesinde bulundu.
“Sizler Türkiye’nin gerçekten umudusunuz”
Başbakan Yıldırım, Cebeci Ortaokul öğrencilerinin projelerinin yer aldığı sergiye işaret ederek, şöyle konuştu:
“Arkadaşlarınız kendi becerileriyle kıt imkanlarıyla bilgisayar programı yazmışlar, kimisi elektrik üretiyor, kimisi robotlarla yük taşıyor, kimisi gece uyanan bebeğin uyandığını annesine haber veriyor. Çok güzel işler yapmışlar. Bunları görünce Türkiye’nin geleceğine, aydınlık yarınlarına olan güvenimiz çok daha artıyor. Çünkü sizler varsınız. Herhangi bir sebeple istediği sonucu karnesinde göremeyen yavrularımız, öğrencilerimiz, hiç şüphe etmiyorum; yeni eğitim, öğretim yılında bu durumlarını düzeltecekler, daha güzel notlar alacaklar. Size her zaman inanıyoruz, güveniyoruz. Sizler Türkiye’nin gerçekten umudusunuz, geleceğisiniz. Hepinizle gurur duyuyorum.”
Her yeni eğitim-öğretim yılının başında Türkiye’yi yarınlara taşıyacak gençlerin öğretmenlere emanet edildiğini vurgulayan Binali Yıldırım, “Sizler de yıl boyunca büyük emek, gayret gösteriyorsunuz, onların en iyi şekilde yetişmeleri için elinizden geleni yapıyorsunuz. Zamanı geldiğinde ülkemizi bugün karne heyecanı yaşayan evlatlarımıza teslim edeceğimizi çok iyi biliyoruz. Şu anda sizlerin ellerinde şekillenen sadece bu yavrularımız değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğidir. Her bir öğretmen arkadaşımızın bu şuurla hareket ettiğini, buna göre çalıştığını biliyorum.” dedi.
“Yapamadım diye babam da kızdı, attı beni sokağa”
Türkiye’nin imkanlarının eskiye göre daha fazla olduğunu anlatan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“O zaman internet, bilgisayar yoktu, ben ilkokulda okurken elektrik de yoktu. Fiske derdik veya idare lambasıyla yer sofrasının üzerinde, o azıcık ışık, beri tarafı karanlık, okuyup ödev gayret ederdim. Kitap da yok, ders malzemesi hiç yok. Babam rahmetli Erzincan’a gitmişti, oradan lisede okuyanların kitaplarından bir tanesini almış gelmiş, bana soru soruyordu. Havuz problemi, şu kadar musluktan bu kadar su akıyor, şu kadar delikten de şu kadar su çıkıyor, iki saat sonra havuzda ne kadar su kalır? İlkokul üçüncü sınıf öğrencisiyim. Soru bana bakıyor, ben soruya bakıyorum. Daha yeni yeni okumasını öğreniyorum. Yapamadım diye babam da kızdı, attı beni sokağa. ‘Karın, kışın ortasında bu kadar emek veriyorum, yazıklar olsun hala bunu yapamadın.’ diye. Zavallı anam tabii ana yüreği, dışarıda kar yapıyor, babam yatınca hemen geldi, aldı beni içeri. Şimdi niçin bunu anlattım, hepimizin, her ananın, her babanın en önemli hedefi, çocuklarının kendilerinden daha iyi yetişmesi, kendilerinin elde edemediği fırsatları yemezler içmezler, yavruları için harcarlar, hasrederler. Çünkü onları geleceğe hazırlamak, onlar için parlak bir gelecek hazırlamak en önemli hedefleridir.”
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.