ÖSYM’nin düzenlediği sınavlara yönelik analizler yapıp değerlendirme raporları yayınlayacağı daha önce kamuoyuna duyurulmuştu. Bu amaçla ÖSYM Ölçme ve Değerlendirme Süreçlerinin İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi Çalışma Grubu kurulmuştu.
Merkezin analizlerin yer aldığı ilk sınav değerlendirme raporu ALES ile başlatıldı.
2017-ALES Sonbahar Değerlendirme Raporu Dr. H. Eren Suna, Hande Tanberkan Suna, Emine Eroğlu ve Doç. Dr. Dilara Bakan Kalaycıoğlu tarafından hazırlandı. Rapor, ÖSYM’nin internet sitesinden yayımlandı.
ÖSYM Başkanı Özer, Değerlendirme Raporu’nun sunuş bölümünde şu ifadelere yer verdi:
“Dünyadaki benzer sınav merkezleri yaptıkları sınavlarla ilgili analizler ve raporlar yayınlamasına rağmen ÖSYM’nin yapmış olduğu sınavlara yönelik analiz ve raporları yayınlamadığı görülmektedir. Bu durumu önemli bir eksiklik olarak görmekteyiz. Bu analiz ve değerlendirmeler, sınavlara yönelik bulgu temelli iyileştirmelerin yapılmasına imkan vereceği gibi sınavları isteyen kurum, kuruluş ve politika yapıcılar için de yol gösterici olacaktır. Bu nedenle, 2018 yılından itibaren yaptığımız sınavlara yönelik analiz ve değerlendirmeler yapıp, bu raporları ilgili kurumlara sunma ve kamuoyuna açıklama kararı aldık. İlk çalışma olarak 2017-ALES Sonbahar Sınavı’nı ele aldık. Bundan sonra DGS, TUS, YDS ve diğer sınavların analiz ve değerlendirmelerini tamamlayıp ilgili kurum ve kamuoyu ile paylaşacağız..”
ÖSYM’nin internet sitesinde yer alan raporun sonucuna göre mezuniyet üzerinden geçen yıllar, sınav başarısına olumsuz yansıyor.
Rapor, özellikle 2008 ve öncesinde mezun olan adayların puan ortalamalarının düşük, 2009 yılı ve sonrasında mezun olan ve eğitimine hala devam eden adayların puan ortalamalarının ise yüksek olduğunu ortaya koydu.
Raporda, sınavı geçerli sayılan 21 bin 660 adaydan 105 bin 884’ü erkek (yüzde 47,8), 115 bin 776’sı (yüzde 52,2) ise kadın olarak yer aldı. 2017 sonbahar döneminden itibaren sayısal ve sözel olmak üzere iki teste indirgenen ALES’te, adaylara 50 sayısal ve 50 sözel olmak üzere toplam 100 soru yöneltildi. Katılımcıların sayısal testi puan ortalaması, 50 soru üzerinden 18,59 olarak hesaplanırken, sözel testi puan ortalaması 50 soru üzerinden 30,37 olarak belirlendi.
Eşit ağırlık ve sözel puanda Boğaziçi Üniversitesi ilk sırada
ÖSYM’nin raporunda söz konusu dönemde adayların mezun oldukları ve halen eğitim aldıkları üniversitelere göre puan ortalamaları ve en az 70 puan alan aday sayılarına ilişkin bilgilere de yer verildi.
Tüm puan türlerinde en az 100 mezunu ya da öğrencisi sınava giren üniversiteler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, en yüksek puan ortalamasına sahip üniversiteler de ortaya çıktı. Buna göre eşit ağırlık ve sözel puan kategorisinde Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve öğrencisi adaylar, sayısal puan türünde ise İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu ve ögrencisi adaylar ilk sırada yer aldı.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve öğrencileri “eşit ağırlık”ta 78,63, “sözel”de 77,80 ortalamaya sahipken, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) mezunu ve öğrencilerinin sayısal puan türünde ortalamaları 79,03 olarak belirlendi.
Adayların mezuniyet tarihlerine ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı rapora göre mezuniyetinden bu yana en az dokuz yıl geçen adayların ortalamalarının düşüş gösterdiği belirlendi. Özellikle 2008 yılı ve öncesinde mezun olan adayların puan ortalamaları düşük, 2009 ve sonrasında mezun olan ve eğitimine hala devam eden adayların puan ortalamaları yüksek çıktı.
Eşit ağırlık ve sözel puan türünde adaylar, yoğunlukla 60-69 puan aralığında yer aldı. Sayısal ve eşit ağırlık puan türlerinde 20-29 puan aralığında kalan hiçbir aday olmazken, sözel puan türünde bu puan aralığında aday olduğu tespit edildi.
Bulgular, sınava katılan adaylar için sayısal testin görece zor, sözel testin daha kolay olduğunu gösterdi. Sayısal testte adaylar, yetenek düzeyleri açısından daha farklı iken sözel testte benzer yetenek düzeyinde çıktı.
Analizler sonucunda hem sayısal hem de sözel testlerin “ayırt ediciliği yüksek” sorulardan oluştuğu görüldü. Bu bağlamda ALES’in, sayısal ve sözel akıl yürütme becerileri açısından yüksek ve düşük başarı gösteren adayları ayırt edebildiği sonucuna varıldı.
Her üç alanda da sınava giren kadın sayısı erkeklerden fazla
Sayısal ve eşit ağırlık alanlarında sınava giren kadın ve erkek aday sayıları birbirine yakın iken, sözelde kadın aday sayısı erkek aday sayısının yaklaşık 1,5 katı oldu. Her üç alanda da erkeklerden daha fazla kadın aday sınava girdi.
Öğretim elemanı kadrolarına yapılacak atamalarda 70 ve üzerinde puan alma zorunluluğu bulunduğundan, 70 puan ölçütüne erişen ya da bu ölçütü aşan adaylara ilişkin dağılımlar da raporda incelendi.
70 ve üzerinde puan alan adayların yüzde dağılımı açısından bakıldığında sırasıyla sayısal ve sözel alan adaylarının en başarılı gruplar olduğu belirlenirken, eşit ağırlık puan türünde de en başarılı grup yine sayısal alan adayları oldu.
Sayısal alan adayları, hem sayısal hem de eşit ağırlık puan türlerinde diğer adaylardan daha başarılı oldu, sözel puan türünde ise diğer adayların kısmen altında kaldı.
Sözel puan türünden sınava girenler ise sözel, eşit ağırlık ve sayısal alanlarında başarılı oldu.
Cinsiyet dağılımları
Sayısal puan dağılımına bakıldığında sınava girenlerin 66 bin 490 adayın 34 bin 80’inin erkek, 32 bin 410’unun ise kadın olduğu görüldü.
Yalnız sayısal puan türünde erkek aday sayısı kısmen fazla olsa da eşit ağırlık ve sözel puan türlerinde kadın adayların sayısının erkek adaylardan önemli ölçüde fazla olduğu belirlendi.
Her iki cinsiyet grubunda da sayısal puanlar 50-59, 60-69 ve 70-79 puan aralıklarında yoğunlaştı.
Kadın adaylar daha çok 50-59 ve 60-69 puan, erkek adaylar ise daha çok 70-79 ve üzerinde sayısal puan aldı.
Eşit ağırlıkta her iki cinsiyet grubunda da yoğunluk 60-69 puan aralığında tepe noktasına ulaşırken gruplardaki adayların büyük kısmı 50-59 ile 70-79 aralığında puan aldı.
Sözel puan dağılımlarına bakıldığında kadın adaylar 60-69 ve 70-79 puan aralığında erkeklerin önüne geçti.
ÖSYM Ölçme ve Değerlendirme Süreçlerinin İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi Çalışma Grubu’nda İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Bayram Çetin, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Gelbal, ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Eryılmaz, Hacettepe Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Petek Aşkar ve Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıtkı Yıldız, rapora görüş, eleştiri ve önerileri ile katkı sundu.
Kaynak: AA
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.