Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Şehircilik Şurası’nda “Türkiye’nin nasıl büyük bir ülke olarak göremeyenlerin ufuksuzluğundan bıktık. AKM’yi yenilersiniz, Mühendisler Odası yine şikayet eder. Nereye müracat ederseniz edin 2019 İstanbul Yeni Opera binasının bittiği yıl olacaktır. İstediğiniz kadar yatın ne yaparsanız. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Artık size tahammülümüz yok. Bedeli neyse yaparız” açıklamasında bulundu..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Şehircilik Şurası’nda konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;
ELİNDE CAMİ MAKETİYLE ÇIKTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşması için kürsüye elindeki cami maketi ile çıktı.
Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;
“BİRBİRİNDEN KIYMETLİ RAPORLAR VAR”
Şehircilik Şurası Genel Kurulu’nun şehirlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 27 Ocak’ta yine bu salodan şura çalışmalarının açılışını yapmış, alınacak kararların geleceğimiz için de çok önemli olduğunun altını çizmiştim. Ortaya bugün ve yarın üzerinde nihai tartışmaların yapılacağı birbirinden kıymetli raporlar çıktı. Teklifleri, tespitleri ve tenkitleri ile çalışmalara katkı veren tüm hocalarımıza, sektör temsilcilerine, bürokratlarımıza teşekkür ediyorum.
HAYATIN HIZLA DEĞİŞTİĞİ BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ”
İnşallah emeklerinin boşa gitmeyeceğine, bu çalışmaların geleceğin şehirlerinin inşasında adeta bir pusula vazifesi göreceğine inanıyorum. Hayatın hızla aktığı, sınırların anlamının değiştiği böyle bir dönemde yaşıyoruz. Bu yeni dönem, ulaşımdan iletişime pek çok farklı alanda bize büyük imkanlar sunuyor. Daha önce aylar sürecek yolculukları birkaç saat içinde artık gerçekleştirebiliyoruz.
“BU GÜÇ ADETA BİR GÜÇ ZEHİRLENMESİNE DÖNÜŞTÜ”
Modern dönemle birlikte gelişmeye başlayan makina, çelik teknolojisi tahayyül edilemeyecek bir güç veriyor. Diğer varlıklara ve canlılara saygı anlayışı, paylaşma kültürü yerini tahakküme bıraktı. Bu güç adeta bir güç zehirlenmesine dönüştü. Beraberinde de yabancılaşmayı getirdi. Böyle olunca da insan sadece kendine değil, ailesinden çevresine, içinde yaşadığı toplumdan dünyadaki diğer varlıklara kadar her şeye yabancılaştı. Tüm varlıklar yaradılışta sınırsız güç mücadelesinde kontrol altına alınması gereken rakiplerdir. İnsanın heveslerinin bu derece kutsandığı bir başka dönem bu derece vaki değildir.
ZİHİNSEL YOZLAŞMAYI EN ÇOK ŞEHİRCİLİKTE HİSSEDİYORUZ
Belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak da önümde bir tespit var. İstanbul’un şehirleşme tarihi ile alakalı, 4. yüzyıl ve 6. yüzyılda İtalyan mimarın İstanbul’a bakışını görüyorum. Kaçak yapılaşma ve gecekondu gibi noktasal bazı durumları görüyorsunuz. Süre geçtikçe, 1994’te belediye başkanı olduğumda, göreve geldiğimde ne yazık ki, İstanbul’daki gecekondu sayısı 640 bindi. İstanbul’un nüfusu da o zaman 8 milyondu. Görevi bıraktığımda gecekondu sayısı 110 bine düşmüş, bunların içinde kaçak yapılaşma da ayrıca var. O günden bugüne ne yazık ki gerek gecekondulaşma ve gerek kaçak yapılaşma devam ediyor. Az önce şehrin mimaride ruhunu okumanın, gönülle ilişkili olduğunu okuduk. Savaşlar, terör olayları modern insanın köklü değişikliğinin tezahürüdür, zihinsel yozlaşmayı en çok şehircilikte hissediyoruz
10 YILIMIZI YEDİNİZ
TOKİ bir şeyi başarıyor. Gecekondulaşmayı ortadan kaldırarak kentsel dönüşümü gerçekleştiriyor. Kapı komşusunun adını bile bilmeyenlerin mahalle kültüründen bahsetmek kadar boş bir iş olabilir mi? Hayatlarında bir tek ağaç dikmediği halde dünyanın en çevreci insanı olarak geçinenleri artık dikkate almıyorum, almıyoruz. TOKİ özellikle de mahalle projesi teklifini yapanları ben hak veriyorum, teklif doğrudur, TOKİ’nin de Emlak Gayrimenkul’ün de bu istikamette çalışmalar gerçekleştirdiğini biliyorum. Türkiye’nin nasıl büyük bir ülke olarak göremeyenlerin ufuksuzluğundan bıktık. Yol yaparsınız karşınızda hep bu çeteyi bulursunuz. AKM’yi yenilersiniz, Mühendisler Odası yine şikayet eder. Nereye müracaat ederseniz edin 2019 İstanbul Yeni Opera binasının bittiği yıl olacaktır. İstediğiniz kadar yatın ne yaparsanız. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Artık size tahammülümüz yok. Bedeli neyse yaparız. Sırça köşklerinden ahkam kesenlerin derdi belli muhitlerin sadece kendilerine ait olmayacağı içindir. Milletle aynı mekanları paylaşmak istemiyorlar.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.