Başbakan Binali Yıldırım, Davutpaşa Yıldız Teknik Üniversitesi Akademik Yıl Açılışı ve Fahri Doktora Tevcih Töreni’ne katıldı.
Yıldırım burada yaptığı konuşmada, “İstedikleri şey çok belli. Türkiye edilgen olsun. Biz söyleyelim, 3 dakika sonra Türkiye konuşsun. Hemen cevap vermesin. Türkiye kim oluyor da bölgede politika belirliyor, karar veriyor? ‘Türkiye bizi takip et.’ Bu dönemler geçti. Bu bölgenin kaderini yine bu bölgede yaşayanlar belirler. Uzaktan gelenler değil.” dedi.
“Bölgedeki sorunları daha da büyütecek her türlü girişimin karşısında olmaya devam edeceğiz”
Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin, bölgesel ve küresel şartların sürekli değiştiği son yıllarda kendi kendine her alanda yeterli bir ülke olmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayarak, “Bölgemizde var olan krizlerin yakın bir gelecekte bitmesini tabii ki arzu ediyoruz ama yaşadığımız şartlar, şahit olduğumuz olaylar bu bölgede sorunların çözülmesinden rahatsızlık duyan birtakım güçlerin olduğunu da ortaya koyuyor. Ülkemizin uzun yıllardan beri mücadele ettiği PKK terör örgütünün, bugün başka adlar altında PYD, YPG, SDG vesaire adlar altında ve müttefik bildiğimiz ülkelerce açıktan desteklenerek zemin kazandırılmaya çalışılmasının mantıklı bir izahı yoktur. Tek bir izahı var, bölgede var olan istikrarsızlığın devam etmesi ve terör örgütleriyle Türkiye’nin başının ağrıtılması, enerjisinin azaltılması. Bunun farkındayız ve bu yöndeki gelişmelere karşı tedbirlerimizi de ülke olarak bugüne kadar nasıl aldıksa bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Gerek Irak’ta gerek Suriye’de var olan istikrarsızlığı daha da derinleştirecek, bölgedeki sorunları daha da büyütecek her türlü girişimin bugüne kadar karşısında olduk, karşısında olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Bir Türkiyeyi üçe katladık”
Başbakan Yıldırım, kendilerinin 70’li yıllarda üniversitelerde okuduklarını, bu dönemde üniversite okuyanların çok şanslı olduklarını dile getirerek, “O dönemlerde sağ-sol olaylarından üniversitelerde maalesef sağlıklı bir eğitim yoktu. İstanbul Teknik Üniversitesi biz, hiç eğitim görmeden 1 yıl kapalı kaldı. Hiçbir günahımız olmadığı halde bir yıl geç mezun olduk. O bakımdan siz şanslısınız. Enerjinizi alıp götürecek, anlamsız kavgaların, gürültülerin olmadığı bir ortamdasınız. Onun için vakti nakit olarak göreceksiniz, ona göre de çalışacaksınız.” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, zamanın paradan daha kıymetli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her gün hesabınıza 86 bin 400 saniye yatıyor. O gün kullandınız kullandınız, bir sonraki güne bakiyesi kalmıyor. Bakiyesi kalmayan tek hesap zaman hesabıdır. Paranız olsa harcarsınız, harcayamadığınızı öbür gün üzerine koyar ama zaman öyle değil. Bakiyesi gün bittiğinde biten, o gün ne yaptıysanız onunla yetineceğiniz bir değerinizdir. O yüzden vaktin değerini bilelim. Ben 1977’de mezun olduğumda, hayata başladığımda yabancı dil hep karşıma sorun olarak çıktı. Halbuki orta okulda, lisede okuduk, yetmedi üniversitede okuduk fakat mezun olduğumuzda baktık ki hiçbir şey bilmiyoruz. Çünkü öğretme yöntemi maalesef dil öğrenmesi için değil, gramer öğrenmesi esasına göreydi. Biz tekrar 40 yaşından sonra hanımı, çoluğu, çocuğu bırakarak gidip yurt dışlarında lisan öğrenmek mecburiyetinde kaldık. Yoksa okuduğunuz onca mühendislik dersi, onca teorik bilgiyi hayata uygulayamadığınız zaman, uluslararası literatürleri, dokümanları takip edemediğiniz zaman sizin öğrendiğiniz o mühendislik bilgisi maalesef gerçek hayatta işinizi görmüyor. O bakımdan sevgili öğrenciler benim size önemli bir tavsiyem, yabancı dil sorununu mezun olmadan bitirmiş olun.”
Yıldırım, son 15 yılda hükümetlerinin Türkiyeyi birçok yönde geliştirdiklerini vurgulayarak, “Bir Türkiye’yi üçe katladık. Ekonomide çok anlamlı bir büyüme gerçekleştirdik. Büyük projeleri hayata geçirdik. Türkiye’de bugün sağlık, ulaştırma, eğitim ve diğer bütün alanlarda ciddi ilerlemeler oldu. Altyapıda yapılanları biliyorsunuz. Türkiye’nin bugün bölünmüş yol, havacılık, demir yolları konusunda, hele hele iletişim alanında katettiği mesafe son 15 yılda, 80 yılda katettiğinin 3, 4 katı. Havacılıkta dünyada bir numara oldu Türkiye. Onun için dünyanın havalimanını yapma ihtiyacı duyduk, inşallah seneye birinci etabını açmış olacağız. Çünkü artık zenginlik merkezleri Batı’dan Doğu’ya doğru hareket etmeye başladı. Bu göç 50 yıl önce tersineydi ama şimdi Doğu, Asya, Uzak Doğu’da büyüme devam ediyor, Batı’da yavaşladı, bazı ülkelerde durdu. Onun için göç tersine dönüyor ama öyle bir coğrafya Mevla bize nasip etmiş ki ister Batı’ya, ister Doğu’ya göç olsun mutlaka bu coğrafyadan, bu topraklardan geçmek zorunda.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.