Resmi ziyaretlerde bulunmak üzere Sudan’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Hartum Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi.
Burada konuşan Erdoğan, gittikleri her yerde Sudan’daki gençlerin heyecanına, Türkiye’ye ve Türk milletine yönelik derin muhabbete şahitlik ettiklerini söyledi.
Son ziyaretinden bu yana Sudan’ın her alanda katettiği mesafeyi görme imkanı bulduğunu belirten Erdoğan, “Uzun yıllardır Sudanlı kardeşlerimizi sıkıntıya sokan, adeta hayatlarını kabusa çeviren haksız yaptırımların kaldırılmasıyla bu kalkınma hamlesinin daha da hızlanacağına inanıyorum.” diye konuştu.
Bu yaptırımların henüz kalkmadığına işaret eden Erdoğan, “Ama kalkması lazım. Bu ne zulümdür? Böyle bir yaptırımlar zinciri olabilir mi?” diye sordu.
Erdoğan, emperyalist güçlerin bunu hep yaptığını ve hala yapmaya devam ettiğini belirterek, “Zannediyorlar ki bizim elimizdeki bu güç, bu imkan daimi. Hayır, daimi değildir. İnanıyorum ki haklı olan güçlüdür ve güçlü olmaya devam edecektir.” ifadesini kullandı.
Bu ambargolardan dolayı Sudanlı kardeşlerinin çok acı ve sıkıntı çektiğini, uygulanan haksız yaptırımların Sudan’ın bu gününden ve istikbalinden seneler çaldığını vurgulayan Erdoğan, “Ama biz şunu biliyoruz zulüm ile abat olunmaz. Şunu da biliyoruz ‘Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.” dedi.
“Sudan’ın yanında olmaya devam edeceğiz”
Türkiye olarak her fırsatta bu yaptırımları doğru bulmadıklarını ve tasvip etmediklerini ifade ettiklerini belirten Erdoğan, “Sudan halkını cezalandıran, yıllarca Sudan’ın kalkınmasına, gelişmesine engel olan yaptırımların artık hiçbir makul gerekçesi kalmamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, zor günlerinde daima Sudan’ın yanında olunduğunu ve yine olunmaya devam edileceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Türkiye olarak her fırsatta Sudan’a yaptırımları doğru bulmadığımızı ifade ettik. Birilerini keyfi için kardeşik hukukumuzun zedelenmesine müsaade etmedik. İmkanlarımızı Sudan halkı için seferber ettik. Sudan halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Sudan’ın uluslararası alanda hakettiği yere geleceğine inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail, devlet terörü uygulamıyor mu? Bunu acaba biz görüyoruz da Batı dünyası görmüyor mu? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.https://t.co/4Hn1eZGAUU pic.twitter.com/e1veKiNdF0
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 25 Aralık 2017
“Batı devlet terörü uygulayanlara niçin sessiz kalıyor?”
Müslümanların son yıllarda büyük bir türbülansın içinden geçtiklerinin görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Suriye’den Irak’a, Libya’dan Mısır’a, Yemen’den Körfez Bölgesi’ne kadar birçok ülke sancılı ve sıkıntılı günler yaşıyor. Asırlar boyunca ilim, irfan ve hikmet merkezi olan şehirlerimiz maalesef bugün ancak çatışmalarla gündeme geliyor. İslam medeniyetinin asırlık kütüphaneleri, eşsiz eserleri, mimari harikası camileri ya terör örgütleri ya da devlet terörü uygulayan rejimler tarafından tek tek yok ediliyor. Şimdi İsrail devlet terörü uygulamıyor mu? Onunla beraber hareket edenler devlet terörü uygulamıyor mu? 29 yaşındaki down sendromlu Muhammed’i kalkıp da duvara yaslayarak, onu taciz edenler devlet terörü uygulamıyor mu? 15 yaşındaki El-Junidi’yi gözlerini bağlayarak adeta kuşatan 20 kadar İsrail askeri devlet terörü uygulamıyor mu? Bunları söylediğimiz zaman haksızlık mı yapıyoruz? Bunu acaba biz görüyoruz da Batı dünyası bunları görmüyor mu? Görüyorlarsa niçin sessiz kalıyorlar?”
“Bir avuç petrol için çiğnemeyecekleri hiçbir ilke yoktur”
“Biz şuna inanıyoruz, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz asırda olduğu gibi İslam dünyası bir kez daha bölünmek, parçalanmak, kolay yutulur lokmalara ayrılmak isteniyor. Mezhep farklılıkları körüklenerek etnik ayrılıklar derinleştirilerek. Afrika’nın bazı ülkelerinde olduğu gibi yüzyıllardır aynı toprağı paylaşan insanlar birbirlerine düşürülerek son derece kirli, son derece kanlı bir senaryo uygulamaya konuluyor. Kardeşlerim bir damla petrolü, bir damla kandan daha kıymetli gören sefil anlayış kaynaklarımızı daha kolay sömürmek, zenginliklerimizi daha kolay gasbetmek için bizi birbirimize kırdırıyor. Bunun için kimi zaman ekonomik yaptırımları bir silah olarak kullanıyorlar. Bunun için kimi zaman medyadaki elemanlarını üzerimize saldırtıyorlar. Kimi zaman daha da ileri gidip halkın iradesine dayanan meşru yönetimleri darbeyle tasfiye etmeye çalışıyorlar. Amaçlarını gerçekleştirmek için tıpkı DEAŞ’ta, PKK, PYD’de olduğu gibi terör örgütlerini taşeron olarak kullanıyorlar.Modern sömürgeciler için tek değer elmas, altın ve petroldür. Onlar için tek mesele paradır, çıkardır, menfaattir. Bir avuç petrol için çiğnemeyecekleri hiçbir ilke yoktur. Afrikalı kardeşlerimiz sömürünün ne olduğunu bizden daha iyi bilir. ”
Erdoğan, konuşması sırasında “Dik dur eğilme, bu millet seninle” tezahüratı üzerine, “Gençler şunu bilmenizi isterim, biz hep dik durduk. Biz Allah’ın huzurunda, rükuda ve secdede eğilmekten başka hiçbir beşeri gücün önünde eğilmedik.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mazlumların ahı asla yerde kalmaz. Er ya da geç her Firavun’un karşısına bir zulüm düzenini yerle yeksan edecek bir Musa çıkar.https://t.co/4Hn1eZGAUU pic.twitter.com/f6ONigIEPV
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 25 Aralık 2017
“Kudüs hepimizin ortak zaferidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs meselesinde eğilmediğimiz gibi dik duralım. Birçok Afrika ülkesinde halk sefalet içinde yaşarken ülkenin zenginlikleri Batı’lılar tarafından gasp ediliyor. Üretimi basit ilaçlara ulaşamadıkları için onbinlerce Afrikalı çocuk hayatını kaybediyor. Afrika binlerce evladını Akdeniz’in azgın dalgalarına kurban veriyor. Ülkesindeki benzin istasyonlarında kuyruk olan ülkenin dünyanın en büyük petrol üreticisi olması bunun en çarpıcı örneklerinden biridir.” dedi.
“Mazlumların ahı asla yerde kalmaz. Er ya da geç Firavun’un karşısına, zulüm düzenini yerle yeksan edecek bir Musa çıkar. Bunu biliyoruz.” diyen Erdoğan şunları aktardı:
“Dayanışma içinde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir engel yoktur. ABD’nin Kudüs kararı karşısında tüm Müslümanların sergilediği uhuvvet bir kırılma noktası olmuştur. Aklı selim sahibi Hrisyanlarda ABD’nin Kudüs’ü İsrail’e peşkeş çeken kararına direnmişlerdir. İİT’ye birçok lider katıldı. Orada tüm ülkeler yekvücut olarak ABD’nin kararını tanımadıklarını Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak kabul ettiklerini ilan ettiler. Önce BMGK’ya sonra Genel Kurul’a taşıdık. Genel Kurul sürecinde 128 ülke yapılan şantaj ve tehditlere rağmen karar tasarısına rağmen oy kullandı. ABD yanında 8 ülke buldu. Onlarda ülkecikler. Bu sonuç hepimizin ortak zaferidir. Bir ve beraber hareket edince neleri başarabileceğimizin en güzel ifadesidir. Bugün Hartum’dan bu 128 ülkenin tüm liderlerine teşekkür ediyorum. Sudan Türkiye üniversitesi kurmak istiyoruz. YÖK muhataplarııyla çalışmasını başlatacak.”
Kaynak: TRT Haber
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.